Sen Seçtin
Şimdi sizlere, bu güne kadar öğrendiğiniz her şeyin, aslında öğretildiği gibi olmadığını söyleseler. Her şeye yeniden başlamaya, yeniden öğrenmeye hazırım mı? dersiniz, yoksa bırak allah aşkına, ne saçmalıyorsun, insanlar araştırmış, yazmış, çizmiş. neyin peşindesin, Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok mu? dersiniz.
Doğduğumuz gün ilk ağlama ile nefes alır, gözlerimizi hiç bilmediğimiz bir dünyaya açarız. Büyür, gelişir, yetişkin bireyler oluruz. Zengin köklere mensup bir aileden geliyorsak, bir bakıma şanslıyızdır, fakir yada orta halli bir aileye göre. Varlıklı olmak ile yokluk içinde olmak, güzel olmak ile çirkin olmak, şanslı olmakla şanslı olmamak, dezavantajlı olmakla normal gelişim gösteren biri olmak, zeki olmak ile zeki olmamak gibi saymakla bitmeyen tezatlamaların arasında, neden bu ikilemlerin iyi tarafında değilim, bu şanssızlık bana nereden geliyor diye sorgularsın. Gerçekte; çocuğu olan, çocuğu olmayana, annesi olan, annesi olmayana, babası olan, babası olmayana, her iki ebeveyni olmayan, bir ebeveyni olana göre hep daha şanslı olarak değerlendirilir. Ne zaman başımız sıkışsa zorda kalsak, içinden çıkılmaz gibi görünen bir sorunla karşılaşsak, duyduğumuz şey; “bunların hiçbirini ben seçmedim” cümlesidir. “Seni ben seçmedim” , “bu hayatı ben seçmedim” , “bu bedeni ben seçmedim” , “annemi babamı ben seçmedim, seçmedim, seçmedim...... “ o kadar çok ben seçmedim dediğiniz şey var ki. O halde sen seçmediysen kim seçti? Senin hayatına müdahale eden şey ne?
Bu sorularım ardından hemen, inancımız devreye girer. Bir yaratıcının varlığına inanıyorsan, onun suçlarsın, bana bu hayatı bu yaşamı o layık gördü, seçim hakkın olmadığını savunursun. Ve yaratıcıya senin için kötü bir yaşam planı yaptığı, bu yaşamı sana layık gördüğü için kızarsın, suçlarsın. Bütün olan bitenin bir suçlusu olmalı mutlaka, inancını beslersin. Kendini bu düşüncenin içinden sıyıramadığın için hep birilerini suçlarsın. İnsanın en büyük düşmanının yine kendisi olduğunun farkına varması. Aydınlanmasıdır. Kendini sorgulamayan, suçu hep başkalarında arayan kişilerin bu arayışı ömrün boyunca devam eder, hayatı kendine Zindan eder, ölmeden ölümü deneyimler, kendi cehennemini bu dünya aleminde yaşarsın. Ya yaratıcıya isyan eder İnanç sistemini sorgularsın ya koşulsuz olan biteni kabul eder onunla yetinmeye çalışırsın ya da kısa ve net sorgularsın sorarsın cevaplar ararsın. Cevabı bulman mümkün doğru soruları sor kendine, cevap sana gelecektir. İnan buna!! cevabı bulduğunda kendi cennetinin nasıl var olduğuna şaşıracaksın.
Yorumlar
Yorum Gönder