HATIRLA
Susmanın insan için ölümden ne farkı var diye soruyorum. Ancak ölüler konuşamaz. Konuşanın sabırla dinlenilmesinden yanayım, çünkü hiç bir konuşma sonsuza kadar sürmez...
Ancak kişiler arasında değişen bir anlayış vardır. "Birine ne çok konuşuyorsun derken" başka birinin konuşmalarını sabırla dinleyebiliyorsan burada yolunda gitmeyen bir şeyler olabilir...
Ben varsayımda bulunarak bu durumdan çıkarımlar oluşturuyorum, var olup olmadıklarını bilmeyerek.
*Çok konuşuyorsun dediğin kişinin söylediklerinin senin için bir değeri var olduğuna inanmadığından,
*Çok konuşuyorsun dediğin kişinin söyledikleri senin kendinin bildiği gerçekliğinin kötü taraflarını görmeni sağlayıp canını çok acıttığından,
*Ya da tamamen pişmanlık ve suçluluk hissi.........
Neye kime bilemediğimiz bir sürü olasılık!!!
Suçluluk duygusu kaçak dövüştürür seni. Durup savaşmak zor gelir, kaçmayı seçersin. Zannedersin ki gittiğin yerde kurtuluş var.
Bilir misin ?
Kaçış sebebin her neyse, kopmaz bir iple bağlanıyor bacaklarına, Nereye gitsen arkandan geliyor. Bacaklarını ileriye adım atmak için ağırlaştırıyorlar. Dizlerine binen yükün ağırlığı ağrılar veriyor sana. Arkandan sürüklediğin çözümsüz bıraktığın her olayın seni geçmişe bağlıyor.
Öfke, kızgınlık, nefret duyuyorsun içten içe. Kendinle yüzleşmek kendine zarar verirken başkalarını da kendi çukuruna çekip onları da kendinle birlikte ölüme sürüklediğinin bilincine varmak istememen asıl olan...
Kendi korkunç gerçekliğinle yüzleşmek korkutuyor seni. O nedenle en kolay olanı seçip başkalarını suçlamaya geçiyorsun.
"-Çok konuşuyorsun git tedavi ol" derken; Kendinin neden sustuğunu düşün!!! Sustukların canını yakanlar...
Kime neye sustuysan geçmişinde artık, yüzleşme zamanı tüm gerçeklerinle, en karanlık yüzünle. Geçmiş bağlarını koparabilme cesareti bulduğun da kendinde o zaman yüzleşeceksin iyileştireceksin geçmişini kendini...
Geçmişimiz şekillendirir bu günümüzü. Ve seçimlerimizdir bizi ileriye taşıyan. Seçimlerine kızma, iyi de kötü de olsa sonuçları, onların hepsi senin öz değerlerine, hakikatine varmanda ki yolda döşeli olan parke taşları. Her biri ayrı bir öğreti her biri ayrı bir değer.
Sadece sen yolunu taşla, takozla, çamurla, balçıkla doldurabilir ya da çiçeklerle bezenmiş bir patikaya çevirebilirsin.
Senin sadece senden, benim sadece benden ibaret olduğumuz yanılgısı seni kendi özünden uzaklaştırır.
Biz biriz ve tek bir hücreyiz hatırla..... HATIRLA !!!
Yorumlar
Yorum Gönder